Bir ‘başarı hikayesi’ olarak ben? -M.Serdar Kuzuloğlu

BloombergHT’de Yaprak Özer’in Başarı Hikayeleri programına birkaç defa denk gelmiştim.
Böyle programlardan hep korkmuşumdur. Seyirciyken hep büyük bir başarı öyküsünün sırrına ulaşmak istersin; konukken de sürekli bir başarı anlatma stresine düşersin.
Sunumlarıma denk gelenler bilir; başarıya karşı genel kanıdan biraz farklı bir duruşum var. Çok kısa özetlemek gerekirse:
-
Bir şeyi ‘başarmak’ için çalışmaya inanmıyorum. Çalışırsan başarı ‘gelebilir’. Ama çalışma sebebin başarmak olursa aradaki pek çok detayı kaçırırsın.
-
Bıkmadan, hevesle ve severek çalışmanın başarıya ulaştırmayacağı bir işe denk gelmedim.
-
Başarının liderlikten çok alt kademelerde daha kıymetli olduğunu düşünüyorum. Liderlere atfedilen başarıyı hep abartılı buldum.
-
Özellikle eğitim ve kariyere yönelik başarı klişelerinin içi boş unvanları anlamlı kılma çabası olduğunu düşünüyorum.
-
Hayatta başarmaktan daha önemli şeyler olduğunu savunuyorum. Örneğin sağlık ve mutluluk gibi. Dünyada hiçbir şey başarmamış nice mutlu insanlar var. Bir de çok şey başarmış mutsuzlar. Tercih hakkım olursa ilkinden yana kullanırım.
Çok yansıtmak istediğim bir özelliğim olmasa da ben bir işkoliğim. Kendi yaptığım işleri en iyi şekilde yapabilmek benim için her şeyden daha önemli. Bir şey başarmış mıyımdır bilmem; bana gelinceye kadar kimler var. Ama en azından sevdiğim işleri yapıyor ve yaptıkça daha çok seviyorum. Benim için bu fazlasıyla yeterli.
İşte bu karışık kafayla Yaprak Özer beni ‘Başarı Hikayeleri’ adlı programına konuk edince tedirgin olmadım desem yeridir.
Programın yayınından sonra beni şaşırtacak kadar çok mesaj ve eposta gelince internetteki linklerden rastladığım programın video ve çözümünü buradan da paylaşmak istedim.
İzleyeceklerinizin özeti son cümlemde saklı. Eklemiş olayım:
“Başarı patron, CEO olmak değil; yaptığın işi dünyada en iyi yapan insan olma ümidi taşımaktır.”
İzleyemeyip izlemek ya da tekrar seyretmek isteyenler için.
1 . Bölüm
2 . Bölüm